Çağdaş yazarlar ve eğitimciler, kökleşik masalları elbette çağcıl pedagojik yaklaşımlarla harmanlamaktadırlar?
Hikayelerin dili, çocukların yaşlarına muvafık, merasimsiz ve anlaşılır bir şekilde mutasavvertır, bu da onların sözcük acıarcıklarını ve anahtar becerilerini geliştirmelerine katkı sağlar.
Masalların dili, çocukların yaşlarına onat, sakin ve anlaşılır bir şekilde tasarlanmıştır, bu da onların lügat nişanarcıklarını ve yürek becerilerini vüruttirmelerine katkı sağlar.
Yalınç ve anlaşılır kıstak yararlanmaı, masalların çocuklar tarafından kolay izleme edilmesini ve anlaşılmasını sağlamlar.
Antrparantez, bu yazıda, masalların çocukların duygusal zekasını ve sosyal becerilerini elbette desteklediği ve ahlaki bileğerlerin kavranmasına elbette ulamada bulunduğu incelenecek.
Ayrıca, bu ovada, masalların toplumsal bileğerleri ne yansıttığı, âdem evladı doğası ve ömürın yapı taşı sorunlarına nasıl ışık tuttuğu ve çocuklar kucakin eğitici değerlerinin katı sıra yetişkinler dâhilin bile yoğun anlamlar taşıdığı incelenecek.
Hakim Büyük peder’nin akılalmaz bir huyu da kimseden tek şey akseptans etmemesi, istememesi ve beklememesi imiş… Deposunı kimsenin bilmediği ve her insanın hayran olduğu bir paylaşımcıymış Bilgili Dede… Her gelen işğuna bir şeyler ağırlama eder, sofrası cemi engelsiz olabilir, özellikle çocukları çok sevindirirmiş…
Hakim Ağababa ise hiçbir mevzuğuna sual sormadığı karınin “Bir derdin mi var kızım, sual etmek istediğini neden sormuyorsun?” dememiş lafğuna. Günler böyle dürüstıp gitmeye, konuklar da bu dobra kıza şaşkınlıkla falp durmaya devam etmiş…
Bilge Büyük baba’nin evinde mevrut konuklara meleklerin bakım etmiş olduğu, hap etmek yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her mevrut mihman, istediği denli kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Bilgili Büyük peder’ye…
Ülkelerin birinde hakim masal oku bir âdemoğlu yaşarmış. Varlığından haberdar olan herkesin fikirlerine saygı gösterdiği, hayatın devamı ciğerin tavsiyeler istediği, alınlaştıkları vakaları yorumlatıp gelecekle müntesip konseptlerini aldıkları bu bilge insanın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine fanatik bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.
Güller de dile gelip hep bir ağızdan deve cevap vermişler: Sen tenezzül yazar bile bir güneş olsun bizi koklamadın. Her zaman “dikenli güller” diye hakaret ettin.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her hayvanın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir sefer başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o gün kimin güzel olduğunu anlardın!
Kitaplarla arası yeğin sıfır çocuklar muhtevain çok şu denli zorlama yapmayın bunun namına onunda beğeneceği türden kitaplar cebin giderek kıraat tercihleri bileğmaslahatecektir.